SÖZLÜKTE SON KELİME BULUCU

               Hızla evrilen dijital dünyanın geride bırakacağı şeylerden biri olacak gibi gözüküyor kitap sözlük. Zira ben, ne kadar sözlüğüm olsa da çeviri programlarını fazlasıyla kullanıyorum. Her an, her yerde iki tıkla yanında ve bin bir alternatifi var, istemediğin kadar örnek cümle var. Kabul ediyorum, kullanımları ve ulaşımları kitap sözlüklerden çok daha kolay. Evet; kullanış, hız, kolaylık açısından dijital dünyanın önde olduğu bir gerçek fakat bence sözlüklerdeki pek çok şeyden de yoksun. Öncelikle bir işi yaparken ne kadar çok uğraşırsan o kadar etkili ve akılda kalıcı olduğunu düşünüyorum. İkincisi kitabın, sayfaların öğretici yanının dijital ortamdan güçlü olduğunu düşünüyorum. Üçüncüsü not almayı, yapıştırmayı, o sayfaya bir iz bırakmayı çok seviyorum ki bunun çok öğretici olduğunu düşünüyorum. Şu ana dek yüzlerce, binlerce kelime için sözlüğe baktım. Ve dikkatimi çeken şey; kitap sözlükten baktığım kelimeleri, dijital sözlüklere oranla çok daha çabuk ve kolay öğrendiğim. Bu nedenle benim için hala kitaplar önde. Yanımda sözlük yoksa ya da acil işim varsa dijital ortamdan faydalanmaya da devam tabii ki..

                Gelelim benim sözlüklere:

EYLÜL, EKİM VE KASIM

       

            Sonbahar

            İlkbaharın sonu; önce her renkten yaprak, kimine göre bir sürü kahve-kitap, okulların başlaması ve sınavların gelivermesi ya da cam önünde oturup yağmuru izlemek, biraz üşümek hatta belki üşütmek, kimi için favori kahvesinin çıkış mevsimi kimi için gelmeyecek yaz tatili..
         
            Benim için ise daha farklı olmasını istediğim ama olabildiği bu kadar olan, kışın ne de çabuk geldiği mevsim. Giden sonbaharın ardından neler yapmışım dedim ve buraya Eylül'den bugüne yazmak istedim. Hadi bakalım:

AÇILIN, TÜTSÜ-CÜ GELDİ! ⍊

                 

        Tütsü ile çok küçükken tanıştım, mükemmel annemin mükemmelliklerinden biriydi o zamanlar tütsü benim için. Başka bir şeydi tütsü, kokusu tanıdık değildi, verdiği huzur çocukken bile huzurdu, büyüleyiciydi tütsü. Annemin bir tane daha, bir tane daha yakmasını isterdim. Tütsüler art arda tüterken çocukluğum bir tütsü gibi bitivermişti; yavaş yavaş, nasıl bittiğini anlamadan..

CAM KENARINA TAŞINDIM ⊞

             İnsanlar bir ülkeden diğerine taşınıyor; bende işte evde o odadan bu odaya, evden bahçeye, bahçeden cam kenarına falan taşınıyorum. Aslında kalıplaşmış düzeni severim, çok değişikliğe gitmekten yana değilimdir fakat masa söz konusu olunca, bir üst güzel nokta varsa üşenmem taşırım sırtımda. Benim büyük, meşhur, turuncu bir masam vardır; sonradan onu beyaza boyamıştım hatta. İşte o devasa masa şu an, penceresiz bir odanın duvar kenarında duruyor. Bu yaz bir süre buraya adapte olmaya çalıştım ama defteri kitabı alıp ya bahçeye kaçtım ya da pencere kenarlarına.. Sonra da çözümü, en sevdiğim pencere kenarına, küçük bir masa koymakta buldum. İşte her şey böyle başladı ve bu durdurulamaz süreçte Neko şunları yaşadı:

SİLGİ REHBERİ - 2

         

                 Silgi rehberinin 2. yazısında resimdeki 11 silginin incelemesini yapacağım. Bunlar bu eğitim yılımın 2. döneminde, Ocak'tan bu yana kullandığım silgiler. Birinci dönemde kullandığım silgilerin yazısı için tık.

SİLGİ REHBERİ - 1

           

            Sizlerle hiç silgiler üzerine konuştuk mu? Ben hiç hatırlamıyorum. Kalemler, defterler, bantlar, kalem kutular diye giden bu listede silgilerden nedense hiç söz edilmez. Mavi kalemler, en sevilen kalem kutular, kitap ayraçları ya da çeşitli kırtasiye ürünlerinin bir araya geldiği kolajlarda silgiler hiç yer almaz. Ya da alıyorsa süslü püslü, silgiden çok figür görevi gören nesneler. Kısacası silgi görmesi gereken ilgiyi bir türlü görememiştir. Kırtasiye ile çok ilgilenenler ve profesyonel ürünlerle çalışanlar dışında genel olarak kişilerde gözlemlediğim işini gören(tercihen yumuşak) bir silgi ile idare etmek; mavi sınav silgisi, siyah ve beyaz Faber Casteller bu silgilerin başında geliyordur sanırım. Daha önceleri bende işimi gören yumuşak bir silgiyle idare ediyordum, daha fazlasına ihtiyaç duymamış ya da daha iyisine merak salmamıştım.

             Bu yıl silgi bitirmek, yeni bir silgiye ihtiyaç duymak ve daha iyisini istemek sırasıyla sık sık yaşadığım aşamalar oldu. Bu evrelerde aldığım ve kullandığım tüm silgilerin yıl içinde fotoğraflarını çektim. Fotoğraflar üzerinden konuşacağım ve okulun başındaki dönemden sonuna doğru giden bir sıralama ile silgilerin detaylı bir incelemesini yapacağım. Başlayalım. ^^